DEVAM: 9. Namaz
Vakitlerini Muhafaza
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
حَدَّثَنَا
يَحْيَى عَنْ
إِسْمَعِيلَ
بْنِ أَبِي
خَالِدٍ حَدَّثَنَا
أَبُو بَكْرِ
بْنُ
عُمَارَةَ
بْنِ رُؤَيْبَةَ
عَنْ أَبِيهِ
قَالَ
سَأَلَهُ
رَجُلٌ مِنْ
أَهْلِ
الْبَصْرَةِ
فَقَالَ أَخْبِرْنِي
مَا سَمِعْتَ
مِنْ رَسُولِ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ قَالَ
سَمِعْتُ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يَقُولُ لَا
يَلِجُ
النَّارَ
رَجُلٌ
صَلَّى
قَبْلَ
طُلُوعِ الشَّمْسِ
وَقَبْلَ
أَنْ
تَغْرُبَ
قَالَ أَنْتَ
سَمِعْتَهُ
مِنْهُ
ثَلَاثَ
مَرَّاتٍ
قَالَ نَعَمْ
كُلُّ ذَلِكَ
يَقُولُ
سَمِعَتْهُ
أُذُنَايَ
وَوَعَاهُ
قَلْبِي
فَقَالَ
الرَّجُلُ وَأَنَا
سَمِعْتُهُ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يَقُولُ
ذَلِكَ
Abdullah b. Fedale,
babasının şöyle dediğini haber vermiştir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) bana (İslam'ın hükümlerini) öğretti. (Efendimizin), şu emri bana
öğrettikleri arasındadır: "Beş vakit namaza devam et!"
Bu vakitlerde benim
meşguliyetlerim var. Bana (çeşitli faziletleri) toplayan bir şey emret, onu
yaptığım zaman bana, yetsin dedim. "İki Asr'a devam et" buyurdu.
Bizim lugatımızda bu
kelime yoktu. "İki Asr nedir?" dedim. "Güneş doğmadan ve
batmadan önce birer namaz" buyurdular.
Diğer tahric: Ahmed b.
Hanbcl, IV, 344
AÇIKLAMA: Hadisin metninde görüldüğü gibi, el-Asran (iki
asr) sözünü bizzat Hz. Peygamber "Güneş doğmadan ve batmadan önceki
namazlar" diye tefsir etmiştir.
Hattabi,
bu namazların sabah ve ikindi namazları olduğunu söyler. Aslında kelimenin
müfredi olan "asr" ikindi demektir. Ancak Araplar bazı hallerde sabah
ve ikindi (asr) kelimelerinden her birini diğeri üzerine hamlederek, hafiflik
olsun diye isim olarak aralarını cem ederler. Arapçada bunun başka örnekleri de
vardır. Mesela hurma ve su için "Esvedeyn", Ebu Bekr ve Ömer
(r.anhuma) için "Ömereyn" tabirleri bu kabildendir.
Hadisin
zahiri, ilk bakışta meşguliyeti olan kişiye sabah ve ikindiyi kılmasının kafi
geleceği, diğer namazlara lüzum olmayacağı intibaını vermektedir. Ne var ki
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in "Beş vakit namaza devam
et" emri, "onlara ilk vakitlerinde devam et" manasınadır. Hadisi
haber veren sahabi, Efendimize meşguliyetlerinin çokluğunu bu yüzden hepsini
ilk vaktinde kılmasının mümkün olmadığını özür olarak beyan edip teklifin
hafifletilmesini isteyince Hz. Peygamber, başkası olmasa bile özellikle
ikisini, sabah ile ikindiyi ilk vaktinde kılmasını, diğerlerini biraz
geciktirirse, ilk vaktinde kılınanların diğerlerine keffaret olacağını haber
vermiştir.
Hz.
Peygamberin evvela beş vakte devamı emrettikten sonra ikinci seferinde sabah ve
ikindiyi hususan zikretmesi, bu iki namazın vaktinden sonraya bırakılması
ihtimali daha çok olduğundan dolayı da olabilir. Çünkü sabah vakti uyku
vaktidir. Yataktan kalkıp namaz kılmak insana ağır gelebilir. İkindi vakti de
özellikle Arabistan gibi sıcak ülkelerde iş güç vaktidir. İnsanlardaki çalışma
ve kazanç hırsı bu namazı ihmal etmelerine sebep teşkil edebilir. Dolayısıyla,
bu iki namazı vaktinde kılan kimse diğerlerini öncelikle kılacağı için
Resulullah sadece sabah ve ikindiyi zikretmiş, diğerlerine lüzum görmemiştir.
Bununla
beraber bu iki vaktin üzerinde durup "namazınızı vaktinde
kılimz"ısrarı bu iki vaktin kerahete en yakın vakit olmasındandır. Zira
ikindi vakti te'hir edildiği zaman kerahet vaktine kalması, sabah namazının
ise, güneş doğması ile namazın devamına mani kerahet vaktinin girmek endişesi
bulunmaktadır.
Bazı Hükümler
1.
Beş vakit namazı özellikle sabah ve ikindiyi ilk vaktinde kılmak tavsiye
edilmektedir.
2.
Soru soran kişinin anlamadığının açıklanmasını istemesi yerinde bir
harekettir.,
3.
İnsan, kendisine zor gelen bir şeyin hafifletilmesini isteyebilir.